EVLİLİĞİNİZ ORTA YAŞ PROBLEMLERİNDEN ZARAR GÖRMESİN

Zeynep Artır Nisan 09, 2015 tarihinde yazdı
EVLİLİĞİNİZ  ORTA YAŞ PROBLEMLERİNDEN ZARAR GÖRMESİN

 

Bir yastıkta bir ömür sürmek herkesin gönlündedir. 30 yıllık, kırk yıllık evliliklere, çocuklarını birlikte evlendiren torunlarını birlikte büyüten eşlere gıpta ile bakılır. Ne var ki. her mutlu evlilik uzun ömürlü olamıyor. Yıllara meydan okuyan evlilikler sevgi-saygı üzere iletişimle ve birbirlerine verdikleri destekle devam ederse aynı zamanda sağlıklı evliliklerdir Evliliğin ilk yılları, kurulan yuvanın temelini teşkil eder. Bilhassa ilk iki yılda eşlerin birbirine karşı duygularının yoğunluğu bağlılığı kolaylaştırır, ilerleyen yıllarda da bu yoğunluğun zaman zaman yaşanması güzel heyecanların devam etmesi evliliği uzun ömürlü kılar. 

  Evliliğin başında sorun yaşamayan eşler çok azdır. Önemli olan sorunlarını ne şekilde çözdükleridir. Problemlerin çözümünü zorlaştıran en önemli sebepler ise öfke kontrol problemleri, güzel uslup kullanmamak, sürekli o anda konuşulan konuyu değil daha önce yaşanan bir olumsuzluğa takılmaktır. Evliliğin başında bazı meseleler tatlıya bağlanmış sanılsa da problemler sağlıklı bir şekilde çözülmediğinde eşlerin  birbirine karşı tutum ve davranışları sağlıksız şekilde gelişir. Evliliğin ilerleyen yıllarında bazen eşler arasındaki bir tartışma geçmişte yaşanan bütün olumsuzlukların, karşılanmayan bütün ihtiyaçların sıkıntısını su yüzüne çıkartır. Uzun yıllar süren evliliklerde biriken sorunlara tahammül edilememesinde eşlerin karşılıklı  ihtiyaçlarının karşılanmamasıyla birlikte yaşanan stresler ve yaşa bağlı hormonal ve ruhsal değişikliklere bağlı olumsuz duygu ve düşünceler de büyük ölçüde etkilidir. Orta yaşta çok görülen kronik hastalıklarla birlikte gelişen depresyonun da etkisi çoktur. Yine bu süreçte   çocukların ergenlik döneminin meydana getirdiği stres de problemlere tahammülsüzlüğü artırmaktadır. Buna eşlerin birbirine destek vermediği bütün sorumlulukların stresi ilave olur.    Eşlerden biri gelişen tahammülsüzlükle evliliğin sonlanmasını isterken diğeri ne kadar vazgeçirmeye çalışsa da ya etkili olmaz, ya da terkedilme duygusunun meydana getirdiği alınganlık da öfke duygularını körüklediğinden çabuk yorulur. Dışarıdan mutlu görünen eşlerin aldıkları ayrılık kararı ailelerinde ve sosyal çevrede de hayal kırıklığına yol açmaktadır. Eşler geriye dönmek istediklerinde birbirine güvenleri sarsılmış olduğundan başta gösterebilecekleri çabadan çok fazlası gerekmektedir. Yine de zararın neresinden dönülürse kardır. Birlikte profesyonel yardım alarak bu aşamada bile kurtarılabilen evlilikler çoktur.

Evliliğin başında iletişimin sağlıksız şekilde gelişmesinde şu duruma sıklıkla rastlıyoruz Mesela kadın eşinin sert veya ani çıkışından rahatsız olur korkar, eğer düşüncelerini duygularını ifade ederse eşinin çok öfkeleneceğini ve sorunların büyüyeceğini zanneder. Fakat eşine karşı kendisi bile fark etmeden bir uzaklık bir içe dönüklük başlamış olur. Bu kırgınlıkla eşine olumlu duygularını ifade edemez, gittikçe uzaklaşmaya başlar .Benzer durum sakin tabiatlı erkeklerle sert mizaçlı hanımlar arasında da gelişebilmektedir. Birçok evlilikte şunu görüyoruz ki eşler sıkıntılı bir süreç atlatsalar da hayatları normale dönmüş görülür. Sohbet edebilirler, konuşup gülebilirler. Fakat hep bir şeyler eksik gibidir. Bu arada çocukların doğum ve büyütme süreçleri, iş koşturmaları, ailerin dost ve arkadaşların gidip gelmeleri derken eşler  yaşadıklarını  bir türlü tam olarak değerlendiremezler. 

Ayrı ortamlardan gelen eşlerin ilk yıllarda anlaşmazlıklar yaşaması normaldir.  Bu anlaşmazlıklar en çok bütçe anlaşmazlığı, ailelerle ilgili sorunlar, nerede oturulacağı , ailelere ne şekilde yardım edileceği, birbirine ne kadar sıklıkla gidip gelineceği , tatilleri ne şekilde değerlendirileceği, romantik ve cinsel beklentiler , sorumluluklar, özbakım konuları gibi konularda olmaktadır. Eşlerin yaptığı en büyük iki hata ya problemlerinin çok olduğunu,  eşinin değişmeyeceğini düşünüp her şeyi olduğu gibi kabul etmektir, ya da bütün problemleri birden çözmeye çalışıp  eşi sürekli değişime zorlamaktır. Eşler birlikte ya da ayrı ayrı düşünüp önem sırasına göre her ay bir problemlerinin çözümüne öncelik verdiklerinde problemlerin çözümü daha kolay olmaktadır. Önemli olan sevgi , saygı iyi niyet ile hareket etmek, birbirini anlamak , kendisi ve ailesi için istediğini eşi ve ailesi için de istemek çözüm konusunda doğru değerlendirme yaparken birbirini dinleyebilmek ,güzel söz söylemek, kırıcı konuşmamak ve sos tonuna dikkat etmektir. Sakin bir ortamda problemler o kadar rahat çözülmektedir.

 

UZMAN PSİKOLOG FARİKA TEYMUR ARTIR

www.psikodenge.com/hakkimizda/makaleler.html?author=4

Etiketler