Merkezimizde farklı yaş grupları ve konularında uzmanlaşmış ekibimiz tarafından çocuk, ergen, yetişkin, çift ve ailelere danışmanlık hizmeti verilmektedir. Merkezimizde uygulanan psikoterapi ve testler alanlarında yeterliliğe sahip psikologlar tarafından yapılmaktadır. Kurumumuzda kişilere ait bilgiler gizlilik esasına dayanarak, uzman ve danışan arasında saklı tutulmaktadır.
Kulübümüz 0-10 yaş arası çocuklara ve ailelerine yönelik “aile-çocuk durum tespiti” niteliğindedir. Programa kaydı yaptırılan çocukların fiziksel, bilişsel, dil ve psikolojik gelişimleri belirli aralıklarla uygulanacak testlerle (0-3 ve 3-6 yaş için çocuk gelişim ölçekleri, Metropolitan Okul Olgunluğu Testi, Çocuk Depresyon Ölçeği, Hiperaktivite Ölçeği vb.) değerlendirilecek ve takip edilecektir. Böylelikle çocukta olası bir problem görüldüğünde (fiziksel, nörolojik problemler vb.) ilgili uzmanlara yönlendirilecektir. Gerekli görüldüğü ölçüde merkezimizde çocuğun psiko-sosyal ve motor gelişimini destekleyici eğitimler ve seanslar düzenlenecektir. Bu konuda ailelere de eğitim verilecek, çocuğun yetenekli görüldüğü alanları geliştimesine yönelik set, kitap, DVD, CD, oyuncak tavsiyelerinde bulunulacaktır. Ayrıca ebeveynlerin de psikolojik durumları psikolojik testler ve görüşmelerle (AYDA, Tutum Ölçeği, SCL-90 vb.) değerlendirmeye alınacak ve onlara da ihtiyaç duydukları alanlarda destek sağlanacaktır.
Bu program ile aileler çocuklarını büyütürken her zaman yanlarında olacak, profesyonelce kendilerine yol gösterecek uzmanlara ulaşabileceklerdir. Bunun yanında sitemizde görüldüğü üzere hamilelik döneminde de danışmanlık hizmeti verilmektedir. Böylece doğum öncesi ve sonrası dönemde pek çok ailenin çocuğunu büyütürken duyduğu yetersiz kalma, yanlış yapma, sorunu geç fark etme gibi strese neden olan durumlar mümkün olduğunca azaltılacaktır.
Oyun terapisi nedir?
Oyun Terapisinin Çocuklara Yardım Edeceği Başlıca Konular
Bireyler çeşitli nedenlerle kişisel ve sosyal konularda çeşitli zorluklarla karşılaşırlar. Bireysel danışmanlık, hayatın çeşitli zorluklarına karşı bireyin zayıf yönlerini güçlendirmeyi hedefleyen bir süreçtir. Bireyin karşılaştığı zorluklar yalnızca bireyin doğumuyla başlayan ve yaşam süresinde yaşadığı olaylarla değil, daha önce ailesinin yaşadığı ilişkiler ve yaşanmışlıklardan da kaynaklanabilir. Bireysel danışmanlıkta hedeflenen; bireyin psikolojik danışmanın yardımıyla hayatındaki sorunlara karşı farkındalık kazanması, istediği hedefe ulaşmasında gerekirse bilimsel olarak desteklenen çeşitli kuram ve tekniklerden faydalanmasıdır.
Yaşam koçluğu bireyin gelişmesine, yeni bir beceri, davranış kazanmasına, kendisi için koyduğu hedeflere ulaşmasına veya bir problemini çözmesine ve yaşamdan keyif almasını sağlar. Yaşam koçu bireyin durumunu doğru bir şekilde tespit etmesini ve yeni, farklı bakış açıları geliştirmesine imkan verir.
Aile danışmanlığını bireysel danışmalıktan ayıran en önemli fark, bireyi tek başına ele almak yerine ailenin tümünü bir bütün olarak ele almasıdır. Bireysel danışmanlıkta sadece “sorunlu” olduğu düşünülen ya da herhangi bir problem yaşayan birey üzerine yoğunlaşılır. Uygulanan terapi, terapist ile birey arasında yürütülür ve amaç bireyin değişimidir. Fakat bireyin değişimi ile çevrenin değişimi birbirinden ayrı değerlendirilemez. Aile danışmanlığında hedeflenen ise; bireyi tek başına sorunlu olarak tanımlamak yerine aile sisteminin sorununu tespit etmek ve bu sorunların çözüm yollarına yardımcı olmaktır. Aile terapisinde seanslar tek bir bireyle değil, bireyin tüm aile üyeleri ile birlikte yürütülür. Bazı durumlarda çekirdek aile üyeleri ile birlikte aileye etki eden geniş aile üyeleri de (örn: teyze,amca,annanne, babaanne, dede, vs.) seanslara davet edilebilir.
Evlilik ve Çift danışmanlığı evliliğe giden yolda ya da evlilikle ilgili karşılaşılan sorunların etkili ve kalıcı bir şekilde çözümünde, eşlerin eş olabilme becerilerinin, yaşam kalitelerinin ve tatminlerinin geliştirilmesinde psiko-sosyal destek hizmetleri sağlar. Çiftlerin birbirleriyle ve çevreleriyle olan sorunlarının çözümünde yardımcı olmaya çalışılır.
Çocukluk dönemi fiziksel ve ruhsal gelişimin en yoğun yaşandığı dönemdir. Çocuğun gelişimden ve gelişim hızından haberdar olunmasını sağlayan gelişim testleri ve değerlendirmeleri bu bakımdan çok önemlidir. Ayrıca çocukluk döneminde karşılaşılan bazı problemler ilerleyen yıllarda daha büyük problemlere dönüşebilmektedir. Bu problemlerin çözümü çocuk danışmanlığı ile mümkün olabilmektedir.
Ergenlik; değişim, büyümek, dönüşüm ve başkalaşım demektir. Ergenlik döneminde birey hem bedensel hem ruhsal hem de toplumsal alanda değişim ve dönüşüme uğrar. Öyleyse ergenlik bireyin oldukça zayıf ve duyarlı olduğu bir süreçtir. Ergenlik bir hastalık değil, cocukluktan yetişkinliğe geçişteyaşadığı doğal ve gerekli bir dönemdir. Ancak kimi zaman yetişkinlikte görülen ruhsal rahatsızlıkların başladığı dönem de olabilmektedir. Bu bakımdan ergenlik döneminin mümkün olduğunca sağlıklı bir şekilde atlatılması gerekmektedir. Ergen danışmanlığının amacı,ergenin geçirdiği bu zorlu dönemde ona yardımcı olmaya çalışmaktır.
Gebelik, lohusalık ve anneliğin ilk yılları bir kadının hayatında yaşadığı en özel zamanlardır fakat bunun yanında o kadar da zor bir süreçtir. Bu dönemde bedendeki değişimler, hormonal değişimlerin yol açtığı değişken ruhsal halleri, bebek ile annenin hayatına giren sorumluluklar, çalışan anneler için kariyer ve annelik dengesi gibi konular kadınların bu dönemde yoğun stres yaşamasına neden olabilmektedir. Bu zor dönemde anne ve adayları psikolojik desteğe ihtiyaç duymaktadır. Gebe,lohusa ve yeni annelere özel psikolojik destek hizmet ile kadınların anneliğe sağlık ve bilinçli bir şekilde hazırlaması ve anneliğin ilk yıllarında karşılaştığı sorunların çözümünde kadınlara destek olma hedeflenmektedir.
6–16 yaş grubuna yönelik bir testtir .WISC – R zeka testi ile çocuğun zihinsel gelişimi bilimsel verilere dayanarak takip edebilebilmektedir. WISC – R zeka testi sonuçlarıyla çocuğun zihinsel gelişimi hakkında fikir sahibi olup, etkili önlemler alınabilir ve olası sorunlara karşı erken önlem alma şansına sahip olunur.
ABD’de Minesota Üniversitesi tarafından geliştirilen ve 566 sorudan oluşan test halen dünyanın çeşitli ülkelerinde yaygın olarak kullanılmakta,.ülkemizde ve dünyada kullanılan en güvenilir kişilik testi olarak kabul edilmektedir. Bu test kişilik özelliklerini belirlemede kullanılan kişilik envanteri ve kişilik analiz testi olarak geliştirilmiş bir psikoloji testi olma özelliğine sahiptir.
Mürekkep lekesi testi olarak da bilinir.Test İsmini üreticisi İsviçreli Psikolog Hermann Rorschach dan alır. Deneklerin algılarını mürekkep lekelerini kullanarak analiz eden psikolojik bir testtir.Özellikle kişilik özellikleri ve duygusal işleyişini incelemek için bu testi kullanır .Kendi düşünme süreçlerini açıkça anlatmak için isteksiz olan kişilerde altta yatan düşünceyi tespit etmek için kullanılır.
Tematik Algı Testi, kişilik dinamiklerinin kişilerarası ilişkilerde ve çevrenin algısı üzerinden çözmeye yönelik geliştirilmiş bir tekniktir.Test en güncel versiyonunda 31 resim içermektedir. Deneklerden gördükleri resimler hakkında hikaye anlatması istenir.Bu sayede kişiler bilinçli olarak yapılandırılmamış uyaranlardan kişisel olarak ne algıladıklarını ortaya koyarlar.
3-10 yaş arasındaki çocuklara uygulanan projektif bir testtir.. Testin amacı çocukların hayvan figürleri vasıtasıyla kendilerini ifade etmelerini sağlamaktır.
0-6 yaş aralığındaki çocukların kişisel-sosyal, dil, ince ve kaba motor gelişimini değerlendirmek amacı ile uygulanan testtir. Test içerdiği Kişisel-Sosyal, İnce Motor, Dil ve Kaba motor alanlarından çocuğun durumu ölçüp, kendi yaş grubundaki diğer çocuklarla karşılaştırmasını ve hangi yüzdelik diliminde olduğunu göstermesi bakımından işlevi yüksek bir testtir. Ayrıca birçok gelişimsel tarama testine göre daha kolay uygulanma özelliği taşımaktadır.
Envanter depresyon yönünden riski belirlemeyi ve depresif belirtilerin düzeyini ölçer.Kişinin kendisini de¤erlendirdiği bir ölçektir.
6-14 yaş arasındaki bireylere uygulanan sözel bilgiye ve dile dayanan bir testtir.Testin uygulanmasında zaman sınırlaması yoktur.Bireylerin zekasını ve sözel gelişimlerini incelemeye imkan verir.
Aile ve kişi arasındaki ilişki ve etkileşimleir görmek açısından işvelsel bir ölçektir. Ölçekte kişi ve ailesi hakkında 60 cümle bulunmaktadır.
Eğitim yaşamında gerek okul içerisinde gerekse okullararası geçişi belirleyen sınavlara yönelik duyulan sınav kaygısını yaşayan bireylerin kaygı durumlarını ölçmek. Kaygı Envanteri kaygı durumunu tespit etmek ve çözüm yolları bulmak amacıyla uygulanır.
Kişiler eksik cümleleri tamamlarken kendilerinin genel durumlarının yanı sıra, iç durumlarını da yansıtan tepkiler bulunmaktadır.Yansıtma tekniklerine sahip eksik cümle tamamlama tekniği bireylerin ve grupların tutum ve duygularını incelenmede ve klinik çalışmalarda kullanılmaktadır.
Envanter öz değerlnedirme envanteridir. Ölçek 40 maddeden oluşan iki alt ölçeği içermektedir ; Durumluk kaygı ölçeği (STAI Form Y-1) katılımcıların “şimdi” nasıl hissettiğini değerlendiren 20 ifadeden, Sürekli kaygı ölçeği ise (STAI Form Y-2) bireylerin genellikle nasıl hissettiklerini değerlendiren 20 ifadeden oluşur.
Bireylerin kendi öfke durumlarını değerlendirmesine imkan veren bir ölçektir. Bireysel ya da grup olarak uygulanabilir. Tek sayfalık olan ölçek 44 maddeden oluşmaktadır. Öfke şiddetini tespit etmek çözüm yolları üretmek amacıyla uygulanır.
Bireylerin kendilerini ve çevrelerini tanımalarına yardımcı olmak amacı ile uygulanan ankettir.Ankette kişilere belirli durumlar verilmekte ve kişiye bu durumlarda nasıl davrandığı sorulmaktadır.Bundan amaçlanan kişinin kendisini ve belirli durumlar karşındaki tutumunu değerlendirme fırsatı tanımaktır.
Öz değerlendirme öçeği olan bu uygulama kişinin kendisine karşı duyduğu saygıyı ölçme amacıyla uygulanır.
Bu envanterin amacı, günlük yaşantıda kişinni problemlerine (sorunlarına) genel olarak nasıl tepki gösterdiğini belirlemeye çalışmaktır.
Ergenlikte kişinin gelişiminde çok önemli bir yere sahip olan akran ilişkilerini incelemek amacı ile ergenlere uygulanan bir ölçektir.
Ruh biliminde "Büyük Beş" kişilik özelliği 1933 yılında L. L. Thurstone tarafından Amerikan Psikoloji Birliği için yapılan başkanlık söylevi sırasında olmuştur. Bu beş etmen açıklık, Sorumluluk, Dışadönüklük, Uyumluluk ve Duygusal denge'dir Bu yaklaşıma aynı zamanda "Beş Etmen Modeli" (BEM) de denir.Bu envaterin amacı kişiyi bu beş etmen üzerinden tanımaya çalışmaktır.
Kişinin yaşamında hangi durumların ne derece stresli olarak değerlendirildiğini ölçmektedir.
Bu ölçek 60-78 aylık çocukların her gelişim alanında ve temel becerilerde ilköğretime ne düzeyde hazır olduğunu tespit etmek amacıyla kullanılan bir testtir.
Bu test 5-11 yaş arasındaki bireylere uygulanır. Çocuklarda görsel motor işlevi görebilmek için gelişimsel bir test olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda hem yetişkinlerde hem de çocuklarda gerilik, regresyon, fonksiyon kaybı ve organik beyin hasarlarını saptamak amacıyla da kullanılmaktadır.
8 yaş üzeri bireylere uygulanabilen bireylerin dikkat, algı ve bellek durumuna dair bilgi verebilen, dikkat eksikliğinin tespit edilebildiği bir dikkat ve algı testidir.
5 Yaş 6 ay ile 6 yaş 8 ay arasındaki çocuklara uygulanabilen, çocuğun ilkokula hazır olup olmadığını ölçen bir okul olgunluk testidir. Aynı zamanda çocukların görsel algılarını değerlendirmeye yardımcı olan bir algı testidir.
5 yaş 6 ay ile 6 yaş 8 ay arasındaki çocuklara uygulanabilen, çocukların ilkokula başlamaya hazır olup olmadığını ölçen bir okul olgunluk testidir.
4-14 yaş arasındaki çocuklara uygulanan bir çizim testidir. Bireysel olarak uygulanmakta olup gerektiğinde grup testi olarak da kullanılmaktadır. Zihin gelişimini ölçmeyi amaçlar ve çocukların genel yetenek düzeylerine ilişkin bilgi verir.
Dokuz figürden oluşan bir görsel algı testidir. Çocukların ince motor becerilerinde ve görsel algı alanında sorun olup olmadığını tespit etmek için kullanılır.
Öğrenme Güçlüğüne Yönelik Programlar
Herhangi bir fiziksel problem söz konusu değilken (işitme, görme vb.), bazı çocuklar okuma, yazma, konuşma, sayısal işlemler yapma gibi alanlarda sorunlar yaşayabilirler. Normal bir zekâya sahip olmalarına ve çaba sarf etmelerine rağmen okulda yeterli başarıyı gösteremezler. Bu yaşanılan zorluklar sadece okul hayatını değil, aslında onların sosyal hayatlarını da etkiler. Bu gibi durumlarda öğrenme güçlüğünden söz edilebilir.
Öğrenme güçlüklerinin çeşitli nedenleri olabilir. Ama durumu erken fark etme ve destekleyici programlarla, aileler çocuklarına hem okulda hem de sosyal ortamlarda istedikleri becerileri kazanmada yardımcı olabilirler.
Kurumumuz öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklara yönelik çeşitli hizmetler sunmaktadır: