Kendini geliştiren kadınlar toplumsal çözülmeyi önlüyor

Kendini geliştiren kadınlar toplumsal çözülmeyi önlüyor

Uzman Psikolog FARİKA TEYMUR ARTIR*

Kadınlar Günü değişik vesilelerle kutlanırken kadınla ilgili problemler yine masaya yatırılıyor, çözüm yolları ortaya konuyor. Aslında kadın problemi toplum problemi demektir. Anne, eş, kardeş gibi önemli rolleri ile toplumun en küçük nüvesi olan ailenin ve dolayısıyla toplumun gelişiminde o da erkekle aynı derecede toplumun gelişiminde etkin bir role sahiptir.

Kadınla ilgili her problemin hem erkeklerle hem de genel olarak toplumla ilgili bir yönü vardır. Kadının şiddet görme problemi varsa erkeğin öfkesini kontrol edememe problemi vardır. Çocukların stres ortamında büyüme problemi vardır. Şiddetin ailenin sınırlarından taşıp topluma yayılmasıyla toplumun şiddet problemi vardır. Kadının bütün dünyada en az eğitim gören kesimden olma problemi varsa erkeklerin eğitimli bir eşe sahip olmama problemi vardır, çocuğun gelişiminde birinci derecede etkili olan annesinin yetersiz kalması problemi vardır. 


Problemi yine kadınlar çözecek

Kendi probleminin çözümünde en önemli atılımı yapacak olanlar yine hanımlarımızın kendileridir. Toplumumuzda ve bütün toplumlarda bu konuda pek çok güzel örnek bulunmaktadır. Kendi çabasıyla okuma-yazma öğrenen, komşularına okuma-yazma öğreten hanımlar. Mevcut imkanları büyük bir gayretle araştıran, fırsatları kaçırmayıp değerlendiren, kitap okuyan, televizyonda radyoda eğitim programlarını tercih eden, ücretsiz kurslara katılan, dışarıdan bitirme sınavlarına girip başarılı olan, meslek sahibi olan, girişimcilik ruhuna sahip olup işyeri açan, aile üyelerine iş hayatında destek olarak meslek sahibi olan başka hanımlara da iş imkanı açan hanımlar. Yine üniversite mezunu olan, akademik alanda da ilerleyen hanımlar, vakıf ve dernek çalışmalarıyla topluma hizmet veren hanımlar. Örnekler sayılamayacak kadar çok ve çeşitlidir.

Önemli olan yıkmadan yapmaktır. Hem kendi ailesiyle hem de eşinin ailesiyle güzel geçinen ve engellemelere tatlı dille, güzel yüzle karşılık veren; fakat doğru olanı yapmaya gayret ederek bunu başaran pek çok hanım vardır. Bu hanımlar sadece kendilerini geliştirmekle kalmayıp başka hanımların da bilinçlenmesini ve gelişmesini sağlıyor. Kısır çekişmelerden kaçınıp ailelerini gerilimden uzak tutup değişimi kolaylaştırıyor. Problemlerin çoğu konuşarak çözülüyor.Elbette bu hanımlar bunları tek başına yapmıyor. Azimli olup eş, baba ve kardeş gibi yakınlarını ikna ederek
destek alıyorlar.

Toplum olarak hepimize düşen görev önyargıların, kalıplaşmış düşüncelerin yanlış olanlarının değişmesi için gereken bilincin kazanılmasına yardım etmektir. Aile eğitimi bunun için çok önemlidir. Kadınlarımızın kendi dinî ve ahlaki değerlerini iyi bilmeleri, ailenin gelişmesi için gerekli bilgileri öğrenmeleri ve güzel bir iletişim becerisine sahip olmaları pek çok problemin çözümü için en önemli başlangıçtır. Üzücü olan, hanımlarınhem eğitimlerini artırmak hem de kendilerini diğer alanlarda geliştirmek için gösterdiği çabaların da bazı hanımlar tarafından engellenmesidir. Çeyiz işlemek yerine kitap okuyor diye kendi annesi tarafından eleştirilen, tahsil yapma isteğine öz annesi tarafından karşı çıkılan pek çok genç kızımız vardır. Yine bazı hanımlar kendi hemcinslerinin dinî inançlarına uygun şekilde eğitim görmelerine engel olmaktadır. 

Kitap okuyup birbirleriyle sohbet ederek kendilerini geliştirdikleri arkadaş toplantılarına katıldığı, çalıştığı veya meslek edindirme kurslarına gittiği için kayınvalidesi, görümceleri hatta öz annesi tarafından kınanan pek çok hanım vardır. Hakka tecavüzün en şiddetlisi olan töre cinayetlerine yol açan geleneklerin yerleşmesinde kadınların da rolü olduğunu hepimiz biliyoruz. Annesinden, eşinden, kız kardeşinden, destek almasa pek çok aile üyesi töre adına cinayete teşebbüs edemez. Oğlunun eline tabancayı bizzat veren anneler vardır. Namusla ilgili dedikodularda haksız suçlamalar hatta iftiralarda erkekler kadar kadınların da rolü vardır. Bu tür üzücü ve bilgi eksikliğinden kaynaklanan olayların önlenmesi yine büyük ölçüde toplumsal bilinç,eğitimler,seminerler,dini ve ahlaki eğitimle mümkündür.